• Commigration Projesi Hakkında Genel Bilgiler

    (İlk dersinize kaydolmak için lütfen sayfayı aşağı kaydırın.)

          


    COMMIGRATION: Developing A Complete Approach For Employees Who Communicate With Immigrants And An Effective Communication Strategy (Göçmenlerle İletişim Kuran Çalışanlar için Bütünsel Bir Yaklaşım ve Etkili Bir İletişim Stratejisi Geliştirme)


    Türkiye Ulusal Ajansı AB Başkanlığı AB desteği


    Sözleşme Numarası: 2020-1-TR01-KA202-093848

    Başlangıç ve Bitiş Tarihleri: 31.12.2020 / 30.12.2023

    AB Hibe Miktarı: 211.274,00 €

    Program: Erasmus+

    Ana Eylem: Erasmus + Programı Mesleki Eğitim Stratejik Ortaklıklar (KA202) Faaliyeti

    Web Sitesi: www.commigration.com

    Ortaklar:

    • Antalya İl Göç İdaresi Müdürlüğü (Koordinatör)
    • Antalya Büyükşehir Belediyesi
    • Akdeniz Üniversitesi
    • Roma Sapienza Üniversitesi (İtalya)
    • Learning for Integration Derneği (Finlandiya)
    • Satu Mare Toplumlararası Kalkınma Derneği (Romanya)

    Proje Konusu:          

              COMMIGRATION Projesi, Türkiye ve Avrupa’daki göçmenlerin, il göç idaresi müdürlükleri ve eşdeğer nitelikli çalışma ofislerinde çalışan personel ile etkileşimleri sırasında karşılaştıkları iletişim zorluklarına eğilen, bu kurumlarda yaşadıkları zorluklar nedeniyle geliştirdikleri izlenimlerin kamuya atfedilen bir önyargıya dönüşmesini önleyerek, göçmenleri topluma ve kurallara daha uyumlu hale getirmeyi öngören ve bu doğrultuda, ortaklarla birlikte meslek personelinin göçmenlerle iletişimini geliştirmeyi hedefleyen mesleki becerilerin geliştirilmesi ve paylaşılması projesidir.

    Projenin Çıkış Noktası: (Aşağıdaki açıklama projenin yazım yılı olan 2020'de, o yılın verileri dikkate alınarak yazılmıştır.)

              Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütünün (IOM) 2020 Göç Raporunda 2019’daki uluslararası göçmen sayısının 272 milyon olduğundan bahsedilmiştir ki bu dünya nüfusunun % 3,5’ini oluşturmaktadır. Bu haliyle bile mevcut sayının, IOM’un 2050 hedefinin üstünde olduğu görülmektedir.

              Kıta dışından Avrupa’ya gelen göçmen sayısının 2019 yılında 38 milyona ulaştığı; Avrupa’daki iç göç ile bu sayının toplamda 82 milyona çıktığı görülmektedir.

              Dünya çapında, 6.7 milyon sığınmacı ile en çok sığınmacı göçü veren ülke Suriye Arap Cumhuriyeti; 3.7 milyon ile en çok sığınmacı alan ülke ise Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye; düzenli, düzensiz, mülteci ve sığınmacı göçmen sayılarının toplamı ile yaklaşık 5.2 milyon göçmene ev sahipliği yapmaktadır ki bu Avrupa’ya gelen toplam göçmen sayısının yaklaşık % 13.5’ine denk gelmektedir.

              Antalya, Türkiye’nin üstlendiği bu büyük sorumluluğu, 170’e yakın uyruktan 110 bin (yaklaşık % 2) göçmen sayısıyla paylaşmaktadır. Bu sayı, 2017 sayılarını baz alarak Mart 2019’da Eurostat tarafından yayımlanan göç raporu istatistiklerine göre İsviçre, Norveç, İzlanda ve Lihtenştayn ile birlikte 28 AB üyesi ülkenin 24’ündeki yabancı göçmen sayısından fazladır.

              Tarihi ve turizmi ile dünya çapında bir çekim merkezi olan şehir, sadece turizm için değil yerleşim amacıyla da yabancıların ilgisini çekmekte ve bu kapsamda yabancılar tarafından Müdürlüğümüze özellikle ikamet izni başvuruları yapılmaktadır. Ayrıca Antalya İl Göç İdaresi Müdürlüğü, Antalya’da yaşayan ve yaşayacak olan yabancıların iş ve işlemlerini yürütmek için ikamet başvuruları ve uzatmaları, bilgi güncelleme, biometrik verilerin toplanması işlemleri, geçici ve uluslararası koruma işlemleri dahil günlük 1000 yabancıya hizmet vermektedir. Bu doğrultuda da yabancıların kamu kurumları ile ilk ve en yoğun teması genellikle Müdürlüğümüzde gerçekleşmektedir.

              2006’da göç rejimini modernize etmeye başlayan Türkiye, 2013 yılında 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununu yürürlüğe koydu ve bu kanun kapsamında 2014 yılında Göç İdaresi Genel Müdürlüğü kuruldu. Başlangıçta 400’e yakın personeliyle Ankara’da hizmet veren kurum, daha sonra 81 ilde hızlı bir büyüme politikası gerçekleştirdi ve bu süreçte personelinin çok büyük bir kısmını genç ve yeni mezun üniversitelilerden oluşturdu. Bu durumun pozitif yönleri kadar negatif yönleri de olduğu görülmüş, Genel Müdürlük tarafından verilen birçok eğitimle göç personelinin ve verilen hizmetin kalitesinin artırılması için çalışmalar yapılmıştır.

              Ancak bugün hala, yabancıların iş ve işlemlerinin yürütülmesi esnasında göç personeli ile yabancılar arasında ortak bir dil olmaması, çalışanların günlük stres faktörlerinden etkilenmesi, çalışanların yabancıları kendi değer yargılarına göre değerlendirmesi, çalışanların yabancı olmak psikolojisi ile ilgili farkındalıklarının düşük olması gibi nedenlerle iletişim sorunları yaşanabildiği, göç çalışanlarının bu durumu profesyonelce yönetemediği görülmektedir. Yabancılar İletişim Merkezi (YİMER) – 157 acil çağrı hattına, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) ve doğrudan Müdürlüğümüze yazılı ve sözlü olarak iletilen şikâyetlerin önemli bir kısmının kaba davranış, eksik bilgilendirme, hatalı yönlendirme gibi iletişim bozukluğuna dayanan konuları içerdiği gözlemlenmektedir. Bu durumun, özellikle idare kaynaklı zorlukların, yabancılar tarafından tecrübe edilmesi nedeniyle geliştirdikleri izlenimlerin kamuya atfedilen bir önyargıya dönüşebileceği, göçmenlerin topluma ve kurallara entegrasyonunu zorlaştırabilecek bir konu olduğu anlaşılmıştır.

              Bu sorunun çözümü için ortak çalışmak üzere Avrupa’da hizmet veren benzer göç ofisi ve bürolarının web siteleri incelenmiş, hizmet alıcı yabancıların google review aracılığı ile yaşadıkları deneyimler gözlemlenmiştir. Manipüle edilebilirliği ihtimalini göz ardı etmeden; ancak yüzlerce ya da binlerce yoruma sahip hizmet bürolarının ortalama puanlarını da dikkate aldığımızda ve üstelik farklı ülke ve şehirlerde dahi yorumların ortak bir paydada buluştuğunu gördüğümüzde yaşanılan iletişim sorunlarının sadece yerelde ve ulusal değil, bölgesel ve hatta global bir sorun olduğunu gördük.

              Her biri ayrı bir şehre ait olmak üzere dikkate değer bulunan yorumların birkaçı şu şekildedir:

    • Saygısız bir otorite / üçüncü sınıf biriymişim gibi muamele.
    • Nefret ve ırkçılığın yeri
    • Personel çok kaba / Bu sürecin yabancılar için bir stres olduğunu ve hatta sahip oldukları verimsiz sistemle daha da kötü olduğunu anlamalıdırlar.
    • Bir göçmenlik bürosunda çalışıyorsanız, muhtemelen çok sayıda  yabancı insanın yabancı olduklarından ve ülkedeki bürokrasiden pek bir şey bilmediklerinden, sorularını açıklığa kavuşturmaya çalışacaklarını biliyor olmalısınız. Size gerçekten hiçbir fikri olmadığı konularda soru sormak için kibarca yaklaşan insanlara saygısızlık etmeyin.
    • Çok fazla kibirle, masadaki kişi bana yardım etmesi gereken bir kişi olarak değil, zaman geçirmek için oraya giden bir aptalmışım gibi davrandı.
    • İşe başladıktan beş dakika sonra yabancılara pasif agresif bir tutum sergilemek / insanların böyle bir yeri ziyaret etmekten en çok hatırladıkları şey müşteri ilişkileridir. Saygılı ve insanca bir muamele görürseniz, sürecin yavaş olduğu gerçeğini gerçekten göz ardı edebilirsiniz.

    Proje Hedefleri:

    1. Yabancılar ve çalışanlar arasında etkili iletişim kanallarının oluşması
    2. Çalışanlar ve yabancılar arasında oluşan çatışmanın azalması
    3. Personel davranışına ilişkin şikâyetlerin azalması
    4. Çalışanların yabancılarla iletişimleri esnasında “Yabancı Olmak” kavramını göz önünde bulundurmalarının sağlanması
    5. Yabancılarla iletişim konusunda davranış standardı oluşturulması
    6. Ortak dil konuşmayan yabancı ve çalışanlar arasındaki iletişim alternatiflerinin geliştirilmesi
    7. Çalışanların stresle başa çıkma becerilerinin güçlenmesi
    8. Çalışanların yabancılara karşı sergiledikleri tutum ve davranışlarda önyargıların etkisinin azaltılmış olması

    Hedef Grup:

              Proje ile değişim yaratmayı hedeflediğimiz grup, göçmenlerle birebir iletişim kuran göç alanı çalışanlarıdır.

              Öncelikle İl Müdürlüğü çalışanları ve proje ortaklarımız olan birimlerin çalışanları üzerinde değişim beklenmekte, bu eğitimler ile ülkemizde ve tüm Avrupa ülkelerindeki göç alanı çalışanları arasında insan hakları çerçevesinde ve etkili iletişim temelli bir davranış standardı oluşturulması hedeflenmektedir.

              Hedef grup üzerindeki değişimin, belirli sayıda göç personelinin proje dahilinde verilecek olan eğitim ile eğitici statüsüne getirilmesi ile alanda ve ilgili kurumlarda çalışan tüm personelin proje süresi dahilinde eğitimi alması sağlanarak yaratılması öngörülmektedir.